kırlangıç, kırlangıçlar; biri küpemde, diğeri eliza'nın kolyesinde; diğerleri national library görkemli mimarisinin uzerinde...
perşembe günü, saatlerce protesto yuruyusundeydim. biri yorulmuş, pankartın sopasını bana devretti. diğer ucundan başka biri tutuyor ve oylece yuruduk. faşizme karşı bir pankartla:)) ne işim var napıyorum? güzeldi... sohbet ettik protestodaki gençlerle. bir üniversite öğrencisi kız; anne babası üniversite okumamış; ve kızlarının okumasını çok istiyor. o da hukuk okuyor. ve devletin aileye verdiği destek sayesinde. şimdi devletin ailelere eğitim desteğini çekmesi söz konusu ve protesto bunun içindi...
protestodan sonra, 8de performansa gidiyorum. aynı sınıftan arkadaşlar. I.Gde performans. Murat var Mimar Sinan grafikten; şahane çizimleri var; Eliza var; Johannes var... bir ara kapı onunde onlar sigara içerken ve ben temiz hava alırken, Eliza'nın kolyesi dikkatimi çekiyor. benim de kupemde kırlangıç var onun da kolyesinde. ve boylece sohbet başlıyor. johannes de gelior. ich habe viele schwalben gesehen diyorum. doğru mu ki acaba? gülüyoruz...
ve gece otobusu 3 civarı yeni evime goturuyor beni. otobuste bilet kontrolu için yolun bir anında 2 kişi biniyor. neyse ki biletim var. içime doğmuştu sanki almıştım:P ama herkes bu kadar şanslı değildi...
ve 3uncu bolgede agaclıklı yoldan yururken, gozum kapalı en fazla 15-20 adım gidebildiğimi test ediyorum. hiç araba yok. ve cok guzel her taraf. ve yolun ortasında goz kapalı yurume denemelerine devam ediyorum. ve turkiyede olsa bir çukur olur ve düşerim hissi geliyor. yani belki onun için çok az gidebiliyorum gozu kapalı. güzel bir his yine de 10 15 adım gidebilmek.
kırlangıçları seviyorum.
hoşgeldin kırlangıç diye bir tür varmış:
welcome swallow
... cannot translate now... anothe rtime...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder