20 Ekim 2010 Çarşamba

düşmüşse kaldırma eğilimi / the tendency to react to something which has falled down

doğaçlama: sonra tekrar yazacağım üzerine ama şimdilik aklımdan geçenleri not ediyorum:

mesela bir video düşünsek; biri geliyor galerideki heykelciği görüyor; bakıyor ayakta değil düşmüş; kimseye de sormadan, kaldırmaya iki ayağının ustunde durdurtmaya calisiyor; ama her seferinde heykel dusuyor... eh, adam düşen bir şey gördü mü, kaldırıyor doğal olarak. bu işi satacaksın sen ama daha ayakta duramıyor bu kardeşim...

sembollerle düşünmek - sembolleri düşünmek - sembollerin sembolize ettiklerinin içeriğini düşünmek - tarihi ve tekerrürlerini düşünmek - sembollerin dışında kavramlarla düşünmek - tecrube etmek

figüratif heykel mi dolu sokaklar? - hatta her yerde var dediğimiz Atatürk heykelinin estetik olanı / ölçeği düzgün olanı / çağdaş malzemelerle yorumları mı var etrafta / mesela sarı saçlı mavi gözlüsü mü var :) olacakmış da oldurtmamışlar yanlış duymadıysam ---- bu işe de, böyle bir heykelsizlik bağlamında, başka ne tepki olabilir ki? yani gelecek tepki çok belli ve baştan bilindik değil mi?
düzgün yapılmış, mahallelinin sahiplendiği heykel nerelerde var? düzgün yapılmış heykel yok denecek kadar az ama buyrunuz galeriye, düzgün yapılmışı var - yani düzgün ama düşmüş. hem esprili sizce de öyle değil mi.:P

basamak basamak bir heykel görmüş geçirmişlik tarihimiz yok malum. ancak mezar taşları var heykelsi eleman olarak; ve mimari; ve doğanın kendisi .. ama bunların hiçbirisi bir heykel sanatı değişimi-dönüşümü etmez-- avrupa şehrinde olsak, zaten heykel göre göre hem de en düzgünlerini göre göre büyümüş olsak... ama öyle büyümedik diye yapmayacak mıyız... yoo bolca yapacağız. yine de bu kadar alacağı tepki net bir heykel o kadar çekici gelmiyor aslında. politik olarak da, sanatsal olarak da cılız kalabliyor bir çok yönden... ama, işin ismi ile birlikte, gündemin halinin karikatürü gibi... bu düşüş, ve " kaldırın" müdahalesi, "anlamı" sorgulatan, bize geri veren bir an olabilir. ama ben hep zaten aşırı yorum yaparım. bi de düzgün yapılmış heykel görünce, bir de esprili ise severim. korkmam çünkü nesne ile nesnenin işaret ettiği kavram arasında, bir yorum payı - yorumlanacak bir anlam vardır. ve bu boyutta bir ifade özgürlüğü de aç olduğumuz bir şey de olabilir. cılız gelse de, yine de gülümserim bir yandan.

ama,
erim'İn KArşı sanattaki Atatürk heykelleri çok çok çok daha etkilidir.

ayrıca:
bir kutsallık meselesi - yine aşırı yorum?
düşen ekmeği kaldırma

ayrıca:
düşenin dostu olmaz?

ayrıca:
"bunu ben yapmadım, siz yaptınız"
bir suç mu var da üstlenilmek istenmiyor?

yine Karşı sanattaki sergi olsa da bir daha baksam Erim'in işlerine... çok beğeniyorum. çok.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder