17 Ekim 2010 Pazar

sarı yapraklarda yağmur; sonbahar / rain on yellow leaves; it's autumn

yağmur yağıyor diye seviniyorum; gaye'nin verdiği pembe deftere yazabileceğim diye:) sonbaharın sarı yaprakları uzerinde yağmur damlaları; yine politik sabah sohbetleri, ve sanat sepet durumları /

to be happy because it rains because i will be able to write in the pink notebook(only to be used on rainy days) given to me as a present by Gaye; politics in morning talks as usual, and art and stuff (art-mart situations:))

*
günün duygusu:
herkes istediği dili konuşsun; ama yine de ortak bir iletişim dili olabilsin; savaş olmasın; dünyaya, ağaca, toprağa, havaya, suya iyi bakalım; içine ettiğimiz dünyadan özür dileyelim - iyi bi şeyler yapalım ya da en azından kotu bi sey yapmayalım; para olmasın-dunyayı yavaşlatsa da para yerine takas olsun (bu tarz baska bi cozum olsun); (ah bir de Furkan'cım, yeni bir fikrim var araba farları ile ilgili bunu sana ayrı sormam lazım)

above is the feeling of the day such as everybody come on spak in whatever language you like and still have a way of communication with each other; no wars please; take good care of the world-the earth-the green-the air -- or at least not harm yoor own grounds; apologize to the world that we already destroyed ; no money but exchange please(or a solution like that); (and Furkan might help me realize a solution about some car headlights-- need to ask him right)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder