otobusten inerken dışardaki soğuk için kat kat giyinmeye calisiyordum
yağmurlu bir gunde bir yapıyı sokağa bağlayan merdiven sistemini farklı tarihlerde gordum. uzerine bir tente atmışlar. ama tente, hep merdivenlere paralel yani merdivenlerden inerken bir yandan tenteyi de bir elle yukarı kaldırıp basamak basamak iniyorsun. basmaklar yarı ıslak. demek ki tente tam gorevini gormuyor. ve basamaklar dar ve yuksek. yuksekte binanın girişi. ahşap merdivenler dik. birçok kez inip çıkıyourm. biri sinirlenip merdiven sisytemin oynatmaya çalışıyor yerinden kaldırmaya. diyorum ki inanın bu şimdiye kadarki en iyisi en azından kullanabiliyoruz.
suzan milavskayı gordum fenerbahçe yazan bir stad girişinin onunde. kat kat kmaşlar içinde gulumsuyor. hamsi restoranına çağırdım. onun yanındaki çocuk da biz de balık pişiricez. ev de yakın isterseniz bize gelin dedi. ama hamsi'de buluşacağım okadar insanla gelmek uygun olur mu diye dusundum ruyamda.
ve bir iskele. ahşap iskele. bir guzel minik kedi. denize dusuyor. ama daha yuzeye yakın. hemen tutup çıkarıyorum. sonra biz dalıyoruz ve bir bakıyorum nerde diye. dalmışız bir ara. ve bakıyorum denize dusmus ve derinliklere gıomulmekte ve kurtar dercesine bana bakmakta. deniz son derece pis ve ağır. ve sadece bakakalıyorum atlasam mıyı dusunerek ve yavru kedinin gozlerindeki bakış ve suyun derinliklerine gomulurken yakaladığım bakış ile irkilip uyanıyorum bir ara. bu merdivenlerden daha onceki bir ruyaydı
oksuruk devam
işler devam
herşey devam
güneş var bugun:)) the sun to keep us company. vienna, 3rd district.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder