extremely busy days in İstanbul. Today i saw this metal fence in front of a fountain by the wall of GAlatasaray highschool. on the fence was the remainders from posters. slightly moving in the wind. i saw lots of similar fences on the streets of vienna. especially by the constructions. and specifically on the way to semperdepot. should post parallel photos...
--
as for my thesis a tiny step:
the meaning of the word weird in turkish
tuhaf
sıfat Arapça tu§af
1 . Acayip: "Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı."- T. Buğra. |
2 . Şaşılacak, garip. |
3 . Güldürücü: "Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış."- A. Ş. Hisar. |
4 . Gülünç: "Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun."- . |
5 . Anlaşılmaz: "Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor."- . |
6 . ünlem Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz: "Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor."- A. Haşim. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder